ana_sayfa
FAALİYETLER
Yazılı Soru Önergeleri
Genel Kurul Soruları
Kanun Teklifleri
Sözlü Soru Önergeleri
Makalelerim
Genel Kurul Konuşmaları
Yazılı S.Ö.(Cevaplanan)
Meclis Araştırma Önergeleri
Genel Kurul Konumalar > Yargı Hizmetlerinin Hızlandırılması hk. 20 madde üzerine konuşmam
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 725 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 20'nci maddesi üzerinde vermiş olduğumuz önergeyle ilgili olarak söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, bugün dokuz yıla yaklaşan tek başına AKP İktidarı döneminde, maalesef, hemen her konuda olduğu gibi özellikle adaletin tecelli ettirilmesinde çok büyük sıkıntı ve çifte standartlar meydana gelmiş ve getirilmiştir. Bugün sadece kendi aile ve yandaşlarına iktidar gücüyle devlet ve ülke nimetlerini paylaştırıp, kanun ve kolluk güçlerini devamlı kendi siyasi yandaşlarının hizmetine sunmaya kalkan bir iktidarın toplumumuzun refah ve huzurunu sağlaması mümkün olmadığı gibi, yargısal faaliyetleri hızlandırma iddiasıyla getirdiklerini söyledikleri bu tasarının da adaletin tecellisi yönünde bize göre hiçbir manası olmayacaktır.

Değerli arkadaşlar, konumuz adalet ve yargının hızlı işlemesi olunca, haklı olarak bu konuyla ilgili bazı hususları da yeri gelmişken paylaşmak istiyorum. Bir kere, her şeyden önce adaletin uygulanmasında toplumun bütün kesimlerine eşit ve tarafsız yaklaşılmalı ve herkese aynı standartlar uygulanmalıdır. Bugün adalet ve diğer konularda ölçü ve standartlara itina gösterdiğini iddia eden AKP Hükûmeti, maalesef, bu söylemlerinde samimi ve inandırıcı değildir. Uluslararası ilişkilere varıncaya kadar standart arayan bugünkü AKP Hükûmeti, acaba Türkiye'de hangi normları, hangi standartları esas almaktadır? Bugün, milyonlarca insanımız açlık, yokluk ve yoksullukla mücadelede âdeta ateşten gömlek giymiş vaziyettedir.

2002 yılına kadar devletimizin emekleriyle, milletimizin alın teriyle meydana getirilmiş, hayata geçirilmiş yüzlerce tesis, fabrika, banka, sigorta şirketi, liman tek tek satılmış, mevcut işsizlere milyonlarca yeni işsiz eklenmiş ve artık çöplükten karın doyuran vatandaşlarımızın görüntüsü kanıksanır, alışılır hâle gelmiştir. Toplumsal cinnet had safhaya ulaşmış, çocuğunun dershane borcunu ödeyemeyen anne hapse, evladı intihara sürüklenmiş bir Türkiye gerçeğinde yandaş ve yeni zenginler türetilmiştir.

Sosyal adalette garip ve kimsesizlere başka kendilerine başka standart getiren AKP Hükûmetinin maalesef diğer alanlarda da farklı farklı adalet ve standartları mevcuttur. Bu Hükûmetin ne adalette ne ekonomide ne güvenlikte ne demokraside ne de başka alanlarda belirli ve adil bir standardı ve eşit bir yaklaşımı maalesef bulunmamaktadır. Bu Hükûmet, ekonomide halka başka kendilerine başka standartlar ve adalet uygulamaktadır. Yine bu Hükûmet adalette kendi yandaşlarına farklı, başkalarına ve muhalif olanlara ise farklı standartlar uygulamaktadır. "Hepimizin sonunda gideceği yer 2 metrelik mezar değil mi?" diyen Başbakanın geçim standardı bir iki gemicik, altı yedi tane havuzlu villa, sayısız menkul, banka hesabı, altın ve gayrimenkuldür.

Deniz Feneri davası sanıklarını kollayan, Habur'da karşıladığı bölücü hainleri affeden ama terörle mücadele etmiş Silahlı Kuvvetlerin şerefli mensuplarına, binlerce gence eğitim hizmeti veren akademisyenlere cezaevini reva gören bu Hükûmetin AKP karşıtlarına başka yandaşlara başka adalet ve standardı vardır. Yine bu Hükûmetin adalet ve demokrasi standardı ise yolsuzluk yapmış, görevi kötüye kullanmış ve yargıda ceza almış AKP'li belediye başkanlarını koltukta tutmak ama hakkında soruşturma bile açılamamış -Adana gibi- kendi partisinden olmayan ve özellikle Milliyetçi Hareket Partili belediye başkanlarını açığa almak şeklinde olmuştur.

Madenci vatandaşlarımızın ölümünü "Bu işin kaderinde var." diye geçiştiren bu Hükûmetin başı Türkiye sınırları içerisinde binlerce güvenlik görevlisiyle, doktoruyla, hemşiresiyle, trilyonluk tam güvenli makam arabaları ve saltanat uçaklarıyla gezerek AKP'ye yakışır bir standardı ve adalet anlayışını da ortaya koymaktadır.

Vatanı için toprağa düşmüş yiğitlere "Kelle" diyen ama onları katledenlere "Sayın" diyen, eşkıyaya engin hoşgörüyü, şehit babasına ve işçilere ise cop ve buzlu suyu reva gören bu Hükûmetin şehitlere başka, hak arayan işçilere başka, bölücü hainlere başka standardı ve adalet anlayışı vardır.

Karanlık ile aydınlık arasındaki farktan daha keskin farklara sahip adalet anlayışıyla böyle standartları savunun, uygulayan bir Hükûmetin Türkiye'nin huzur ve bekasını, toplumsal barışı ve PKK'nın hamisi Barzani'nin ayağına giderek onurlu bir dış siyaseti tesis etmesini biz elbette beklemiyoruz. Ama beklediğimiz bir şey var; o da kendisinden başka hiçbir kesime hiçbir standardı ve faydası olmayan bu zihniyetin 12 Haziranda hak ettiği dersi seçim sandığında almasıdır diyor, bu duygu ve düşüncelerle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
,